
"
+ Alman halkıyla bir hayvanın hangi özelliği paylaştığı belirlenecek olsaydı bu bir atmacanın kurnaz ve yırtıcı içgüdüsü olurdu. Fakat Yahudilerin bir hayvanla hangi özelliği paylaştığı belirlenecek olsaydı sıçanın ki olurdu. Führer ve Goebbels’in propagandasında hemen hemen aynı şey söylendi. Ancak vardığımız sonuçları birbirinden ayıran benim bu tür bir karşılaştırmayı hakaret olarak göremememdir. Bir an için sıçanın içinde yaşadığı dünyayı düşünün. Düşmanca bir dünya gerçekten de. Şu an bir sıçan ön kapıdan içeri koşsaydı onu düşmanca mı karşılardınız?
- Galiba, evet.
+ Herhangi bir sıçan onlara duyduğunuz bu düşmanlığı doğuracak bir şey yaptı mı?
- Sıçanlar hastalık yayar. İnsanları ısırır.
+ Sıçanlar hıyarcıklı vebaya neden olmuşlardı ama bu bayağı önceydi. Sıçanın yaydığı herhangi bir hastalığı sincabın da taşıdığını ileri sürüyorum. Aynı fikirde misiniz?
- Evet
+ Yine de sıçanlara duyduğunuz düşmanlığı, sincaplara karşı duymadığınızı düşünüyorum, öyle değil mi?
- Evet
+ Oysa ikisi de kemirgen, öyle değil mi? Ve kuyrukları dışında birbirlerine çok benziyorlar, öyle değil mi?
- İlginç bir düşünce, Albay.
+ Düşünce ne kadar ilginç olsa da hissettiklerinizi bir parça değiştirmiyor. Ben konuşurken bir sıçan içeri doğru yürüyor olsaydı onu bir kase lezzetli sütünüzle karşılar mıydınız?
- Muhtemelen hayır.
+ Ben de öyle düşünmüştüm. Onlardan hoşlanmıyorsunuz. Neden hoşlanmadığınızı aslında bilmiyorsunuz. Tek bildiğiniz onları iğrenç bulduğunuz."

- Lanet olası randevunun boktan bir bodrumda olduğunu söylemedin.
+ Bilmiyordum.
- Tavernada olduğunu söyledin.
+ Burası bir taverna.
- Evet, bir bodrumda. Bodrumda savaşmanın pek çok zorluğu vardır. Birincisi; bodrumda savaşıyorsun."
+ Bilmiyordum.
- Tavernada olduğunu söyledin.
+ Burası bir taverna.
- Evet, bir bodrumda. Bodrumda savaşmanın pek çok zorluğu vardır. Birincisi; bodrumda savaşıyorsun."

"
- Daha sormadan bunun aptalca bir soru olduğunu biliyorum ama siz Amerikalılar İngilizceden başka bir dil biliyor musunuz?"

"
+ Söylesene Aldo, senin yerinde ben oturuyor olsaydım bana merhamet eder miydin?
– Hayır.