+ Gördüğüm gibi seni oldı gönül âvâre
-Seni görür görmez gönlüm avare oldu
+Nice arz eyleyeyim aşkumı sen hünkâre
-Sen hünkârıma aşkımı nasıl arzedeyim?
+Yoluma doğrı giderken nideyin ol fettân
-Ben doğru yoluma giderken nideyim ki o fettan,
+Sîneme urdı anun kirpiği mühlik yâre
-Kirpiği ile sineme tehlikeli bir yara açtı,
+Yüzi gül gonce dehen kameti bir tâze nihâl
-Bu gül yüzlü, gonca ağızlı, taze fidan boyluya,
+Nice kul olmayayın ol şehe ben bî-çâre
-Bu sultana, ben biçare nasıl kul olmayayım?
+Görmedüm ancılayın dilber-i nâzükteni ben
-Onun gibi nazik tenli bir dilberi görmedim
+Cânumı bezl ideyin ol kaşı râ dildâre
-O kaşları (R) harfine benzeyen ve gönüle hükmeden sevgiliye canımı feda edeyim (etsem yeridir).
+Fârisî değme güzel sevmez iken neyleyeyim
-Farasî, yanağından bir öpücük alabilecek mi ey sevgili,
+Âşıkı itdi beni devr-i kühen ol yâre
-Rab'dan dilerim ki bu heves bir efsane olmasın.
II. Osman ya da Genç Osman divan edebiyatındaki mahlasıyla Farisî (3 Kasım 1604, İstanbul - 20 Mayıs 1622, İstanbul
