Bir karadelik, dönmesi durduktan sonra hala parçacık yayabilir. Karadelikler ışıma yayabilir ve söz konusu ışığıma, karadelik-yalnızca eser miktarda sıcak olsa da-güneş kadar sıcakmışçasına gerçekleşir. Kara deliğin ağırlığı ne kadar büyükse, sıcaklığı da bir o kadar düşüktür.
Güneş kadar ağır bir kara deliğin sıcaklığı 0,00000006 Kelvindir.
Kütle çekimsel-dalga astronomisinin başlangıcı: LIGO Kütle çekimsel dalga dedektörleri ilk kütle çekimsel dalgaları kaydetti söz konusu bu dalgalar dünyadan 1.300.000.000 ışık yılı uzaklıkta ki iki ağır kara deliğin çarpışmasıyla birlikte ortaya çıktığı sonucuna varıldı.
Albert Einstein’ın "Tanrı zar atmaz" sözü üzerine: Albert Einstein, belirsizliğin yalnızca geçici olduğunu ve parçacıkların iyi tanımlanmış konuma ve hıza sahip olup laplace’ın belirlenimcilik yasalarına göre geliştiği temel bir gerçeklik olduğunu düşünüyordu. Bu gerçeklik tanrı için bilinir olabilir, fakat ışığın kuantum doğası, belli belirsiz olmak dışında söz konusu gerçekliği bizlerin görmesine mani olur. Einstein’ın bu görüşü halihazırda saklı değişken adlandırılırdı. Saklı değişken kuramları, belirsizlik ilkesini Fizye dahil etmek için en aşikar yol gibi görülebilir. Ancak söz konusu saklı değişken kuramları yanlış ve hatalıdır. İngiliz fizikçi John Bell saklı değişken kuramlarını yanlışlayabilecek deneysel bir sınama geliştirmiştir. deneyler dikkatli bir şekilde yapıldığında çıkan sonuçlar değişkenler tutarsızlık gösteriyordu. Tanrı bile bu noktada belirsizlik ilkesine bağlı görünüyor ve bir parçacığın konumu ve hızı aynı anda bilinemez olduğu ortaya çıkıyor.
Kuantum mekaniğinde parçacıkların iyi tanımlanmış konum ve hızları yoktur. Bunun yerine söz konusu nicelikler bir dalga fonksiyonu ile temsil edilir.
Parçacıklarının konumunu ve hızını öngöre bilmekten ziyade tek yapabildiğimiz dalga fonksiyonunu öngörmektir. Bu klasik 19. yüzyıl görüşüne göre öngörebileceğimizin yalnızca yarısını öngörebildiğimiz anlamına gelir.
Robert Oppenheimer: Atom Bombası yapımıyla ünlenen kişi
İlk kuasar (3C273) 1963 yılında bulunmuştur.
Bilgi enerjiyi gerektirir ve enerji de Einstein’ın meşhur E=m.c’2 denkleminin ortaya koyduğu bir kütleye sahiptir.
Karadelikler sabit bir oranda parçacık yayarlar.
Wight adasından genç bir kadın
Gidiyor ışıktan hızlı
Çıktı bugün yola
Göreli bir yolla
Ve ulaştı evine dün gece
Dolayısı ile zaman yolculuğu için ihtiyaç duyduğumuz tek şey ışıktan daha hızlı gidebilecek bir uzay gemisidir. Ne var ki Einstein makalesinde bir uzay gemisini hızlandırmak için ihtiyaç duyulan roket enerjisinin ışık hızına yaklaştıkça gitgide büyüdüğünü göstermişti. Dolayısıyla ışık hızını geçecek kadar hızlanmak sonsuz büyüklükte bir enerji gerektirecektir.
Honlon’un Usturası: Cock-up theory tanımını anlamak için incelenmeli
2600 yılına gelindiğinde dünya nüfusu insanların dip dibe yaşadığı bir seviyeye ulaşacak ve elektrik tüketimi dünyanın Akkor parlamasının neden olacak.
Lincoln Steffens bir keresinde şöyle demişti: “geleceği gördüm, çalışıyordu.” aslında Steffens halihazırda işlerin çok da iyi gitmediği Sovyetler birliği hakkında konuşuyordu. Yine de mevcut dünya düzeninin bir geleceği olduğunu düşünüyorum; ancak bu gelecek şimdikinden oldukça farklı olacak.
Sonsuz hızda yolculuk yapmamız pek mümkün olmayacak. Çünkü bu hızdaki bir geminin durması mümkün değildir.
Işığın beşte biri hızında hareket eden bir kamera tarafından yakalanan Alpha Centauri sistemindeki bir gezegenin görüntüsü özel göreliliğin etkilerinden dolayı az miktarda bozulacaktır.
Esasında Einstein’ın kuramı görevin tamamı için merkezi bir rol nedir bu kuram olmadan ne lazerlere ne de ışığın beşte biri hızıyla 40.000.000.000.000 km uzaklıkta yön bulma, görüntüleme ve veri aktarımı için gerekli olan hesaplamaları yapma olanağına sahip oluruz.
İnsan ırkı ayrı bir tür olarak yaklaşık 2 milyon yıl boyunca var oldu. Medeniyet ise bundan yaklaşık 10.000 yıl önce başladı ve insanlığın gelişme hızı o zamandan bu yana düzenli olarak arttı.
Eğer bilgisayarlar, her 18 ayda bir hızlarını ve hafıza kapasitelerini iki katına çıkardıklarını söyleyen Moore Yasasına itaat etmeye devam ederse, 100 yıl içerisinde insandan daha akıllı olmaları oldukça muhtemeldir.
Alışverişte devrim yaratmak için her siparişin aynı gün teslim edilmesi sağlanacak kadar hızlı olmak gerekiyor.
Kendimizin gerçekçi dijital vekillerini yaratmak iddialı bir hayal, ancak teknolojinin geldiği son nokta bunun göründüğü kadar ulaşılması güç bir fikir olamayabileceği gösteriyor.
Mucit Daniel Kraft kendimizi görsel olarak nasıl kopya edebileceğimizi araştırıyor.
Değişimden korkmamamız ve onu lehimize kullanmamız gerekiyor.
Bir şeyin nasıl çalıştığını biliyorsanız onu kontrol etmeniz mümkündür.
Tüm insan ırkı için daha iyi bir dünya yarata bilmek adına yalnızca fırsata değil, aynı zamanda erken yaşta bilime bütünüyle dahil olma kararlarına sahip olunduğundan emin olmak için hepimize görev düşüyor.
"Ayaklarınızın altına değil, gökyüzüne, yıldızlara bakmayı unutmayın. Gördüklerinizden anlam çıkarmaya çalışın ve evrenin var olmasını sağlayan şeyin ne olduğunu sorgulayın. Meraklı olun. Yaşam ne kadar zor görünürse görünsün, her daim yapabileceğiniz ve başarılı olabileceğiniz bir şey vardır. Kolayca vazgeçmemeniz de çok önemli. Hayal gücünüzü serbest bırakın. Geleceğe şekil verin."
