Mustafa Kemal Atatürk: "fikirlerimin babası Ziya Gökalp'tir."
Ziya Gökalp Malta Sürgününe gönderildiğinde kıymetli eşine ve çocuklarından 3 yıl özlem ve sıla hasreti çekmiştir. Bunu bir çok mektubunda endişeli ve duygusal cümlelerinde pek ala anlayabilmek mümkündür. Bu çok bilinen mektuplarından birisi ile sizleri baş başa bırakıyorum iyi okumalar dilerim...
Refikam Vecihe Hanım’a Pazartesi, 1 Eylül 1335(1919)
Sevgili Zevcem,
Bu mektubumu (5 Eylül 1919 Kurban) Bayram’da alacağını umarım. Hepinizin bayramı mübarek olsun. Çocuklarımızı benim tarafımdan öp. Senin dudakların benim de dudaklarımdır.
Bu hafta yine mektub alamadım. Fakat gazetelerle mecmualar geldi Bu kâğıdlar da benim için mektub yerine geçiyor. Bana hepinizin kokusunu getiriyor. Bunları görünce, sıhhat haberinizi almış gibi oluyorum; Ben sıhhatdeyim. Mektublarınızı aldığım zaman istiraihatim de yerindedir. Sakın mektublarınızı kesmeyiniz. Sefarethane’ye, postahaneye ayrı ayrı mektublar veriniz. Biri gelmezse bâri öteki gelsin. Bir satır yazıya bile razıyım. Sıhhatiniz haberini versin, kâfidir. Bununla beraber, uzun mektublar da isterim. Nasıl yaşıyorsunuz, ne haldesiniz, tafsilatiyle yazmalısınız.
Ben burada kendimi Diyarbekir’de sanıyorum. Fiskayası gibi yüksek bir mevkideyiz. Karşımızda deniz, tıbkı Istanbul’un Halici gibi karanın içine girmiş. Bu denir bir ırmak kadar ince; Diyarbekir’deki Çay’ı andırıyor. Irmağın ötesinde bir köy var ki KıtırbıI"a benzer. Sabah, akşam köylülerle hayvan sürüleri bu denizi ayaklarıyla geçerler. Görüyorsun ya, deniz değil âdeta bir ırmak. Diyarbekir’den Kıtırbıla nasıl geçilirse, bu taraf dan da karşıyakaya öyle geçiliyor. Yalnız burada kelek yok. Felek yalnız onu unutmuş! Karşıyakanın sağ tarafında bir köy var ki, Diyarbekir’in Sa’adiköyü’ne benzer. Sol tarafındaki köy de Sünbüllü’yü andırır. Hâsılı karşımda Dicle’yi, Bostanlar’ı, Kıtırbıl’ın arkasındaki yamaçları görüyorum. Sanki Fiskayası'nın üstündeyim. Bulunduğumuz yer böyle. Etrafıma, bakdıkça Diyarbekir’i oradaki evimizi, evimizdeki eski bahtiyarlığı hatırlıyorum. Bu bayram hürmetine inşâallah yine o günlere kavuşuruz, Sevgili Vecihem!
Çocukların resmi hâlâ gelmedi. 1 Eylül 1335(1919)
Zevcin
Ziya GÖKALP


