
Albert Einstein 14 Mart 1879 yılında Almanya’nın Prusya mevkiinde doğdu. Ölümü: 18 Nisan 1955
Gymnasium: Almancada Ortaöğretim (Lise) demek
Normal, namuslu her burjuvanın ruhunda üzerinde el yazısıyla ‘vatanseverlik’ sözcüğünün yazıldığı ve o ruhun sahibinin her ziyaretçiye göstermekten gurur duyduğu bir mücevher kutusu saklıdır.
Edison 1879’da Akkor lambayı icat etti.

Öğretmen, otoriteyi temsil eden biri değil farklı kişiliğe sahip bir insandır.
Mekanik Bilimi: cisimlerin hareketini açıklamayı konu edinen bilim dalıdır.

Galileo: “gözlemsel astronominin babası”, “modern fiziğin babası” ve “bilimin babası”
Doğum tarihi: 15 Şubat 1564, Pisa, İtalya
Ölüm tarihi ve yeri: 8 Ocak 1642, Arcetri, İtalya
Keşfettikleri: Ganymede, Europa, İo, Callisto, Satürn'ün halkaları
Görecelik kuramı ilk kez Galileo tarafından ileri sürülmüştür.
![]() |
Eppur si muove |
Newton: Newton hakkında kitaplar için tıklayınız, 2. kitap için tıklayınız.
Doğum tarihi: 4 Ocak 1643, Woolsthorpe Manor House, Birleşik Krallık
Ölüm tarihi ve yeri: 31 Mart 1727, Kensington, Londra, Birleşik Krallık

Kesinlikle hareketsiz olan hiçbir şey yoktur.
Maxwell 1850 yılında ışık kuramı (elektromanyetizma)’yı ortaya attı. Işığın esir adı verilen bir varlıkla kaplı ortamda olduğunu düşünmektedir.

Elektromanyetik kuramında ‘esir’ mutlak hareketsiz olarak nitelendirildi. Bu yüzden görelilikle çelişkiye düşmüştür.
Fizikte bir ilke istisna oluşturamaz.
Esir varsa ve mutlak hareketsizse, ışığın dünya üzerindeki hızı, dünyanın hareketti doğrultusunda ya da tersi doğrultusunda hareket ettiğinde aynı değildir. Michelson bu hız farkını ortaya koyan optik bir deney yaptı. Deney olumsuz sonuç verdi. “Işığın hızı her iki yönde de aynıydı. Buysa, mutlak hareketsiz bir esir varsayımını çürütüyordu.”

Maxwell’in “gerçek örneksemeler” yöntemi: yeni bir olaylar alanının araştırılmasında bu alan için gerekli kavramlar, hatta sözcükler yoksa örneksemeden farklı bir akıl yürütme uygulanabilir.
Maxwell: Işığın sürekli bir şey olarak betimlenmesi gerektiğini kanıtlamıştır.
.jpeg)
Madde>>>Süreksiz Işık>>>Süreklidir: Işık maddeden doğar. Bu durumda süreksiz olanı sürekli olana dönüşebileceğini nasıl düşünebiliriz?
Madde gibi, ışıkta parçacıklardan oluşuyordu. Bu ışık ‘kuvantaları’ varsayımıdır.
Ludwig Boltzman'ın Viyana'daki mezarında kendi adıyla anılan formülü yazılıdır S=k. log W Einstein formülü o zamana kadar kullanılmamış biçimde kullanarak ışığın parçacıksal özelliği olduğunu keşfetmiştir. S = Entropi w = olasılık

Işık enerjisinin ancak enerji atomlarından oluştuğunu kabul edildiğinde, anlaşılır olduğunu fark eder ve bugün bunlar foton olarak adlandırılır. Işığın enerjisi süreksizdir.
Gökkuşağı sürekli ışıktır.
Işık üreten lamba süreksiz ışıktır.
Görelilik kuramının iki önemli ilkesi:
1. Işık kuramı: ışık her zaman “C” hızıyla hareket eder.
2. Hiçbir şey mutlak olarak hareketsiz değildir.

Evrende bile bildiğimiz kadarıyla tutunabileceğimiz hiçbir şey yoktur.
Albert Einstein 1922 yılında ki nobel ödülünü “fotoelektrik etki üzerindeki çalışmalar” için almıştır. (Görecelilik için değil)
Fotoelektrik etki
"Einstein öncesinde ışık, kimi bilim adamları tarafından tanecikler akımı, kimileri tarafından da dalga devinimi olarak nitelendirilmişti. 19. yüzyılın başlarında Young’la başlayan, Fresnel ve daha sonra Faraday ve Maxwell’in çalışmalarıyla pekişen deneyler dalga kuramına belirgin bir üstünlük sağlamıştı. Einstein’ın fotoelektrik çalışması, bu gelişmeyi tersine çevirmiş, hem de Planck’ın 1900’de ortaya sürdüğü kuantum teorisini de çarpıcı bir biçimde doğrulamıştır.
Üzerine ışık düşen bazı maddeler elektron salıyorlardı. Parlak ışıklar daha fazla elektron salıyor fakat enerjileri artmıyordu. Sarı ve kırmızı ışıklar pek az elektron salıyorlardı. Klasik fizik bu durumu dalga kuramı ile açıklayamıyordu. Einstein bu soruna Planck kuramını uyguladı. Sonradan foton adı verilen belirli enerjili bir kuanta, maddenin atomu tarafından soğrulmakta, böylece belirli enerjide bir elektron atomdan alınmaktadır."
Magritte 1953 yılında yaptığı “Golconde” adlı tablosunda, yerçekimsizlik henüz gerçek üstü bir kavramdır. Resmetmeyi başardığını düşünce: hareketleri ne olursa olsun farklı gözlemcilerin gördüğü şeyler eşdeğerdir.
![]() | |
|
Kütleleri ne olursa olsun, bütün cisimler aynı hızda düşerler.
1913 yılında bilimin Mekke'si sayılan Berlin’e atanan Albert Einstein o dönemde Prusya bilimler akademisi üyesidir. Bu kuruluş her perşembe toplanıyordu. Ard arda dört perşembe toplantısında yüzyılın en güzel kuramlarından biri doğdu.
Bilimlerin en büyük etkisi entelektüel değil maddesel niteliktedir.

Warum Krieg!: Neden Savaş!
Albert enişten 2.11.1917 Balfour bildirgesi (İngiliz) ile Filistin’de İngiliz mandası altında bir “Yahudi yurdu” kurma girişimini umutla karşıladı! 1921 üniversite kurulması için Filistin de turne düzenlendi.(ABD’de)
Albert enişten 1921 yılında ilk Amerikan birleşik devletleri yolculuğunu yaptığı “Chaim Weizmann” İsrail devletinin ilk cumhurbaşkanı oldu.
![]() |
Chaim Weizmann, Albert Einstein ile birlikte |
Genel görelilik kuramının sonucu olarak ileri sürdüğü: çekim dalgalarının araştırılması.
1950'ler de genel göreliliğin fizikten çok matematiğe dayandığı düşünüyordu fizik pratik sorunlarla uğraşan bilim dalıdır. Einstein çoğu kez matematikçi kabul ediliyordu.
Pulsar: uzayın radyo farları olan gerçek pulsalar, yaşamı sona ermekte olan yıldızlardır. Belli aralıklarla elektromanyetik ışıma yapan nötron yıldızlarına pulsar adı verilir. Pulsar ya da atarca, "kalp gibi atan" anlamına gelmektedir. İngilizcede "kalbin atması" anlamına gelen "pulsate" kelimesinden türetilmiştir. Pulsarlar, içinde bulundukları nebulaların çekirdeği ve kalbi hükmünde oldukları kadar, kalp atışları gibi muntazam fasıllarla (ritimlerle) uzaya radyo dalgaları gönderen nötron yıldızlarıdır.
.gif)
Pulsarlar o kadar yoğundurlar ki bir çay kaşığı kadar atarca maddesinin dünyadaki ağırlığı 100 milyon tonu geçmektedir.
Hulse ve Taylor: 1974'de PSR1913+16 adını verdikleri ilk çift yıldız olan pulsarı bulguladı.
1974’te ikinci Pulsarın rastlantısal keşfini; kütle çekim dalgalarının saptanmasında devrim yaratacaktı. İkili Pulsarın birbirine çok yakın birbirini çevresinde dönen ve düzenli aralıklarla ışık yayan iki yıldızdan oluşan bir sistemdir.
![]() | |
Solda Alan Russel Hulse, sağda James Hooton Taylor. 1993 Nobel Ödülleri kokteylinde. |
Kuantum kuramının belirlediği uzay-zaman edilgen özelliktedir, parçacıklarla bir bakıma tiyatro oluşturur. Oysa genel görelilik kuramındaki uzay-zaman, bu parçacıklar tarafından oluşturulmuştur ve onlar olmaksızın var olamaz.
Bu kavrayış farkı, iki kuramı bağdaşmaz kılmaktadır.
